Olay, Samsun’un İlkadım ilçesi Fatih Mahallesi’nde meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, küçük yaşta çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen K.Y.’nin (60) evinin yanında toplanan mahalle sakinleri, şahsa linç girişiminde bulundu. K.Y. evine kaçarak canını kurtardı.
Olay yerine çok sayıda polis sevk edildi. Polis vatandaşları yatıştırmak için büyük gayret gösterdi.
Polis tarafından kaçırılarak sivil polis aracına bindirilen K.Y., Gazi Devlet Hastanesine götürüldü. Darp sonucu sağ kolunda çatlak oluşan, çeşitli yerlerinden yaralanan şahıs hastanede tedavi altına alındı.
Mağdur çocuğun ifadesine başvurulduğu ve K.Y. hakkında gözaltı kararı bulunduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Cinsel İstismar Nedir?
Cinsel istismar, kişinin başkaları tarafından cinsel olarak kötüye kullanılması, suistimal edilmesi, istemediği halde başkalarının cinsel yönelimlerine hedef olması durumudur. Her cinsiyetten, her sosyal sınıftan ve meslek grubundan kişiler cinsel istismara uğrayabilmektedir ancak genel olarak kadınların ve çocukların cinsel istismara daha çok maruz kaldıkları söylenebilir.
Hukuktaki Yeri
TCK‘da “cinsel istismar” çocuklara yönelik gerçekleştirilen davranışları ifade etmektedir (TCK m.103). Yetişkin insanlara karşı cinsel istismar suçu söz konusu olmayacak, bu tür bir cinsel içerikli saldırı somut olaydaki verilere göre “cinsel saldırı” ve yahut “cinsel taciz” suçlarını oluşturacaktır.
Burada üzerinde durulması ve cevaplandırılması gereken bir başka konu ise Türkiye’nin de taraf olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi Madde 1 ”… onsekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.” hükmüdür. Oysa yukarıda belirttiğimiz TCK 103/1 a bendinde “ Onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,” aynı fıkranın b bendinde ise “Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar” tabiri kullanılmaktadır. Bu nedenle 15 yaşını tamamlamış çocukların kendi cinsel kimliklerini ve özgürlük alanlarını kazanmış olduğunun karinesiyle bu yaş aralığında (15-18) bulunan çocuklara karşı bu madde hükmü değil yerine göre “Reşit Olmayanla Cinsel İlişki” suçu gündeme gelecektir. Fakat belirtmekte fayda var ki eylem eğer cebir, tehdit, hile ve ya iradeyi engelleyen başka bir nedenle yapılmışsa yine TCK madde 103 hükmü uygulanacak ve sanık “cinsel istismar”dan dolayı yargılanacaktır.
Bu suçların TCK sistematiğinde Kişilere Karşı Suçlar başlığı altında “Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar” alt bölümünde düzenlenmesi eski kanundakinden farklı bir düzenlemedir. Nitekim 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlüğünden önceki Ceza Kanunumuzda bu tür cinsel içerikli suçlar “topluma karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmekteydi. Bu durumdaki değişiklik, korunan hukuksal yararın “cinsel özgürlük” olduğu şeklindeki değişen görüşün etkisi olarak açıklanmaktadır.[1]
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi 34. madde’ye göre “Taraf Devletler, çocuğu her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suiistimale karşı koruma güvencesi verirler. Bu amaçla Taraf Devletler özellikle;
a-) Çocuğun yasadışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılması ve ya zorlanmasını,
b-) Çocukların, fuhuş ya da diğer yasadışı faaliyette bulundurularak sömürülmesini,
c-) Çocukların pornografik nitelikli gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini, önlemek amacıyla ulusal düzeyde ve ikili ve çok taraflı ilişkilerde gerekli her türlü önlemi alırlar.”
Cinsel istismar kapsamına çocuk fuhşu, cinsel kölelik, seyahat ve turizmde cinsel sömürü, kaçırılma (ülke içinde ve ülkeler arasında) ve çocukların cinsel ve zorla evlendirme amacıyla satışı girmektedir.[2]